Hocam… Hocam… Canım Hocam Nasılsınız…
Size söz verdiğim gibi kurs sürecinin sonunda evlendim ve şu an Kanada'dayım. Hocam dediğiniz gibi burası ne tuhaf bir yer. Sakin, arabanız olmazsa hiçbir şey yapamıyorsunuz. Burada ağırlıklı Fransızca konuşanlar yaşıyor Fransızcama güveniyordum ama çok ağır bir dille konuşuyorlar anlaşmak mümkün değil.
Çok sıkıldım bende devletin verdiği bir İngilizce kursuna kayıt oldum vakit geçsin diye ama dersler çok sıkıcı ve basit. Genelde göç edenlerin gittiği bir kurs ve hiçkimsenin bildiği bir şey yok. Burada eğitimciler bu kadar kısa sürede İngilizceyi bu denli öğrenebilmiş olduğuma inanmıyorlar. Bana tek faydası vakit geçirmek ve hocalarla konuşmak oluyor. Zira sınıftakilerle anlaşmak zaten mümkün değil. Herkes kendi ülkesinin şivesiyle birşeyler söyleme çalışıyor sonuçta el kol surat ifadelerinden anlaşmaya çalışıyoruz.
Sevgili Erhan Hocam, değerinizi derslerin ne kadar etkileyici ve öğretici olduğunu buraya gelince anladım. Sizi çok seviyorum. Kendinize iyi bakın. Kanada'dan yapabileceğim bir şey olursa bir kızınızında burda olduğunu unutmayın yeter.
Nuran